Son zamanlarda ekranlarda sıkça gördüğümüz, yazdığı ve söylediği şarkıları ile de dikkatleri üzerine çeken, Juico sever, güzel oyuncu Zeynep Tuğçe Bayat ile buluştuk. Hayatı, kariyeri, planları ve beslenme alışkanlıkları üzerine çok özel bir röportaj gerçekleştirdik.
1) Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunusunuz, oyunculuğa geçiş nasıl oldu?
Çok küçük yaşımdan beri oyuncu olmak istediğimi biliyordum ama küçük bir şehirde yaşadığım için imkanlarım kısıtlıydı. Okulu seviyordum, derslerim de iyiydi. İyi bir üniversitede iyi bir bölüm kazanırsam İstanbul’a gidebilirim diye düşündüm. Öyle de oldu. Ama okuldan çok tiyatroda vakit geçirmeye başlamıştım. Severek gittiğim tiyatrolardan birinde işe başladım. Dört sene boyunca tiyatronun ışık, dekor, kostüm bölümlerinde çalıştım.Son olarak yönetmen yardımcılığı derken bir de baktım hukuk fakültesinden mezun olmuşum. Üç buçuk aylık bir avukatlık maceram oldu ama hemen arkasından kendimi konservatuvar tiyatro bölümünde buldum. Dört sene sonunda, geçtiğimiz haziran ayında da mezun oldum.
2) Hangi işle uğraşırsak uğraşalım severek yapılan işlerde başarı kaçınılmaz oluyor. Siz bu yüzden mi hukuk yerine sanatı seçtiniz?
Başarı yaptığın işi sevmek ve motivasyonla mümkün. Sanatın hemen her alanına ilgi duymakla beraber resim yeteneğimin olmadığını düşünürdüm küçükken. Hatta ilkokulda resim dersi ödevlerimi ablama yaptırırdım. O da onları yapmaya bayılırdı. Çok da güzel yapardı. Ben de odama gider şiir yazıp şarkı söylemeye çalışırdım. Ama bir gün bir çizgi film kahramanına hayranlık duymaya başladım ve saatlerce başından kalkmadan onu çizmeye uğraştım. Bitirdiğimde kimse benim yaptığıma inanmamıştı, ben bile! Demek ki gerçekten yapmak istediğim bir şey olunca resim çizebiliyormuşum! O günden sonra ne zaman yeni bir şey işe girişmeye kalksam ve başlamadan önce bir korku duysam o çocukluk anımı hatırlarım ve şöyle derim kendime : ”Gerçekten yapmak istiyorsan ve bundan zevk alıyorsan, yaparsın. Korkma. Sadece başla, gerisi gelir.”
3)Şarkı sözleriniz ve single çalışmalarınız var, yenileri de gelecek ve müzik devam edecek mi?
Kafamın içinde konuşan o her kimse susana kadar ben yazmaya devam edeceğim sanırım. Üstelik onu ne kadar sevdiğimin de farkında, o yüzden beni bırakıp gideceğini sanmıyorum:) Çok yakında yeni şarkılar geliyor, yoğun bir hazırlık aşamasındayım. Aceleci değil ama kararlı olmak istiyorum. Eğitim odaklı bir insanım. Bir konuda bir şey ürettiğimi söyleyerek birilerinin karşısına çıkıyorsam biraz mesai harcamak gerektiğine inanıyorum. Yoksa şu an tüm dünyada herkes oyuncu, herkes müzisyen… Her şey bu kadar kolay olursa ortaya çıkan işlerin kalitesi düşüyor, bu işi hakkıyla yapanlara bu çok büyük bir haksızlık, en çok da ürettiğin işlerin alıcılarına haksızlık…
4)Takip ettiğimiz kadarıyla beden ve ruh sağlığına önem veren biri olarak neler yapıyorsunuz?
Beden ve ruh sağlığının bir bütün olduğunu ve bunun için de çok uzağa değil, doğanın kendisine bakmamız gerektiğini ailem sayesinde çok erken fark ettim ben. Ailem organik tarım yapıyor, fırsat buldukça ben de gidiyorum, ekiyorum, biçiyorum, hayvanlarla oluyorum, katkısız, organik ürünler yiyorum. Ama işim gereği şehir hayatına geri döndüğümde bedenimin hastalandığını, hemen arkasından ruhumun da ona uyum sağladığını hissediyorum. Bunu da ancak düzenli spor ve düzgün bir beslenmeyle durdurabiliyorum. Haftada iki gün EMS sistemiyle antreman yapıyorum, genellikle ailemin yetiştirdiği ürünlerle kendi yemeğimi kendim yapıyorum.
5) Düzenli olarak spor yapmak ve sağlıklı beslenmek, ne gibi artılar sağlıyor günlük hayatınızda?
Bu yoğun tempoyu başka türlü kaldıramazdım sanırım! Üstelik kış aylarını hiç sevmiyorum, sporu ve sağlıklı beslenmeyi bıraktığım anda sabahları uyanamıyorum, gün içinde sürekli yorgun hissediyorum ve yoğunluğumun arasında işlerimi yetiştiremiyorum.
6)Yediğimiz içtiğimiz şeylerin mutlulukla bir bağlantısı olduğuna inanıyor musunuz ve ‘Ne Yersen O’sun’ ne ifade ediyor sizin için?
Kesinlikle katılıyorum. Kendi oluşturduğum beslenme düzeninden çıktığım anda gün içinde rahatsız hissediyorum, uyku kalitem düşüyor, stresi yönetmekte zorlanıyorum. Bana kendimi iyi hissettiren bu beslenme düzenimi uzmanların görüşünü alarak ve kendimi, vücudumu dinleyerek üç senede oluşturdum. Hala bir tık iyisi var, hissediyorum. Kendimi zorlamadan araştırmaya, okumaya, denemeye devam ederek geliştirip daha iyi hissedeceğime inanıyorum.
7) Juico’yu ilk ne zaman keşfettiniz, ne kadar sıklıkla yapıyorsunuz?
Bir sene önce, okul ile oynadığım diziyi idare etmeye çalışırken uykuya bile zor zaman ayırıyordum, doğal olarak yemeklerimi alıştığım gibi kendim yapıp sete, okula götürecek vakit bulamıyordum. Beslenme düzenim bozulunca hem çok sık hastalanmaya başladım hem de mutsuz olmaya başladım. Sizi mutlu eden sisteme alıştıktan sonra yokluğu çok daha zor oluyor. Ben de araştırmaya başladım, birileri benim gibi birilerini düşünmüş olmalı dedim. Düşünmüşler:) Mesleğim gereği yoğunluğum zaman zaman çok artıyor, ne kadar dikkat etsem de istemediğim şeyler yiyebiliyorum. O zamanlar kendimi tıkanmış hissediyorum. İki gün Juico Cleansesetlerinden yapıyorum. Bir de artık ürün yelpazeleri çok çeşitledi. Detoks olmasa da günlük öğünlerin yer aldığı bir paket hayat kurtarabiliyor. Bir de sağlıklı atıştırmaları set aralarında ya da provalarda çok iyi gidiyor.
8) Özellikle çalışmak istediğiniz bir yönetmen var mı? Ve nasıl bir karakteri canlandırmak istersiniz?
Uluslararası bir film projesinde yer almak en çok istediğim şeylerden biri. Bu yüzden yabancı dilimi geliştirmeyi hiç ihmal etmiyorum. Ancak son dönem Türk sinemasında uluslararası düzeyde çok başarılı işler çıkaran Türk yönetmenler var. Herhangi biriyle çalışma şansını dört gözle bekliyorum. Bir oyuncu olarak hemen her türlü rolü oynamak istiyorum elbette ama bir müzisyeni oynamak bana çok şey öğretirdi. Bir de bugüne kadar oynamadığım, sert ve köşeli bir karakteri deneyimlemek çok istiyorum.
9) Bu yakınlarda sizi ekranlarda görebilecek miyiz?
Bir taze mezun olarak uzun süredir beklediğim boş zamanı en doğru projeyle doldurmak istiyorum. O yüzden ince eleyip sık dokuyoruz. En yakın zamanda beni en heyecanlandıracak işin içinde olmak için sabırsızlanıyorum.
Fotoğraf: Tolga Gümüş