Kış Aylarında Beslenme Tüyoları

Bu soğuk havalarda hasta olmamak için sen de türlü türlü yöntemler arayanlardan mısın? Yoksa hasta olmamak uğruna kontrolsüzce yemek yiyenlerden mi? 😊 Öyleyse senin için yazdığımız ve şehir tempona ayak uyduracak kış tüyolarımızla soğuk havalara karşı daha güçlü olabilirsin.

Konuya doğru bilinen bir yanlışla başlayalım: Soğuktan korunmak için kışın yağ depolamak zorunda değilsin!

Ne yazık ki pek çok insan kışın daha çok yemek yiyerek ve daha da kötüsü “yağ depolayarak” hastalıklardan korunacağını düşünüyor. Oysa insan ırkı olarak soğuktan korunmak için çok daha gelişmiş teknolojilere sahibiz. 😊 Bu yüzden her kış kilo alıp her yaz vermeye çalışarak metabolizmanı, organlarını ve cildini zarara uğratmaya ihtiyacın yok. Muhtemelen, kışın fiziksel aktiviten daha düşük olduğu için yazın olduğun ağırlıktan 1-2 kilo fazla olabilirsin ancak bu fark 3 kilonun üzerine çıkmamalı ki bedenin boşuna yorulmasın. Unutma, çok beslendiğinde değil doğru beslendiğinde sağlıklı olacaksın.

Sebzesiz öğünün geçmesin

Her öğünün sebzelerden oluşmaz elbette. Et, tavuk, balık ve hatta bir öğle öğününü makarna; bir kahvaltını simitle geçirmek isteyebilirsin. Ama yediğin yemek ne olursa olsun, muhakkak yemeğinin içinde ya da yanında sebzelere yer ver. Haşlanmış/buharda pişmiş sebzeler, basit bir salata ya da kabaca doğradığın domates-salatalık vs. ile zaman ya da enerji harcamadan tüm öğünlerini sebzelendirebilirsin. Böyle bir alışkanlık hem hayatından “Ay bu yemekte biraz fazla kaçırdım!” cümlesini çıkaracak; hem de hastalıklara karşı bağışıklığını destekleyecektir.

Meyveleri sev; meyveleri çok sev!

Özellikle kış aylarında canın sık sık bir şeyler yemek istiyor olabilir; istesin de! Ara öğün yapmak –doğru tercihler yaptığın sürece- faydalıdır. Hastalıklara karşı ihtiyacın olan enerji ve bitkisel bileşenleri içeren meyveler ise ara öğünlerin için vazgeçilmez besinler! Tabii oda sıcaklığında çok bekletmeden ve soyduktan/doğradıktan hemen sonra tüketmeye özen göstermelisin ki hava ile temas eden meyvelerde C vitamini gibi hassas bileşenlerin kaybı yaşanmasın.

Probiyotik besinlerle bağışıklığını taçlandır

Bağırsakların bedeninin ilk bariyeri! Onlar ne kadar sağlıklıyla, o kadar mutlu, enerjik ve hastalıklara karşı dirençlisin demektir. Bağırsaklarındaki doğru bakteri türleri sayesinde sağlıksız yemek seçimlerinin, tatlı krizlerinin, odaklanma probleminin ve hatta “su içsem yarıyor” durumlarının bile yok olabileceğini biliyor muydun? Bahsettiğimiz konularda problemler yaşıyorsan, probiyotik besinlere yönelebilir veya bir uzman desteğiyle probiyotik takviyesi alabilirsin.

Besin destekleri kullanabilirsin

Ne kadar dikkat etsem de işe yaramıyor, sık sık hasta oluyorum, hep yorgunum… Aklından geçenler bunlarsa önce bir rahatla. Ne yazık ki besinlerden ilaçlar gibi hızlı sonuç vermesini bekleyemeyiz. Ama emin ol, sabırlı ve istikrarlı olduğun sürece doğru beslenmenin vücudundaki etkileri çok daha kalıcı olacaktır. Yine de günümüz koşullarında bazı durumlarda doğal yöntemler yetersiz kalabiliyor. Bu durumda yine bir uzman kontrolünde besin destekleri kullanabilirsin. Tabii bizim tavsiyemiz, önceliğinin daha doğal yollar olması 😊

Su iç; suyunu renklendir.

Sen de zaman zaman “Aa saat kaç olmuş, bugün hiç su içmedim” diyor musun kendi kendine? Su içmeyi ihmal ediyor hatta unutuyorsan, önce kendine su içmeni hatırlatacak birkaç yöntem bulmanı; ikincil olarak da suyunu renklendirmeni tavsiye ederiz. Suyuna birkaç parça limon, salatalık, maydanoz, nane, tarçın vs. atarak suyunu daha verimli hale getirebilirsin.

Ah yeşil, ne güzel bi renksin!

Sağlıklı yaşamın vazgeçilmez rengi yeşil! Mesela kereviz sapı, karalahana ve salatalık vücudunda ödem birikmesini; zengin folik asit içeriğiyle ıspanak, sinir sistemini destekleyerek olumsuz duygu değişimlerini önleyebiliyor. Maydanoz ise böbrek ve kemiklerin güçlenmesini sağlıyor. Peki, yeşil bitkilerin kan değerlerini iyileştirdiğini biliyor muydun? Bu durum kanında taşınan oksijen miktarının artması ve doğal olarak da tüm organlarının daha çok oksijenlenmesi anlamına gelir. Yani daha dinç, daha zeki ve daha sağlıklı olmak için yeşil besinler şart 😊

Renkler antioksidandır

Bitkilerin renkleri içerdikleri antioksidan bileşenlerden kaynaklanır. Yani ne kadar renkli beslenirsen o kadar farklı çeşitte antioksidan almış olursun. Sana küçük bir sır verelim, renkler koyulaştıkça antioksidan kapasitesi yükseliyor demektir. Yani koyu kırmızı ve mor sebze-meyveler en zengin antioksidan içeriğe sahip olanlardır.

Baharatlarla metabolizmanı destekle

Baharatların çok çeşitli faydalarını aslında ayrı bir yazıda incelemeyi tercih ederiz. Şimdilik sana tavsiyemiz, metabolizmanı desteklemek ve hastalıklardan korunmak için beslenmende baharatlara yer vermen. Özellikle zerdeçal, karabiber, zencefil, tarçın gibi baharatları ne kadar tüketirsen o kadar iyisin! 😊

Hijyeni Pas Geçme

Sağlıklı yaşam demişken, mikroplardan ve bakterilerden korunmak ilk kural! Kullanacağın tüm besinlerin temizliğine de özen göstermelisin. Özellikle çiğ tüketeceğin sebze ve meyveleri sirkeli suda bekletmen çok doğru bir tercih olacaktır.